If you decide a new war,I respont with dhe!!!
  Makaleler
 

İyiler erken ölür

İyiler erken ölür birini ay çağırır, öbürünü denizler, bir diğerini uçurumlar; iyiler hissederler önce, iyiliklerine bu hayatta yer olmadığını. Bu hayatın kötülere, çıkarcı ve acımasız olanlara göre düzenlendiğini hissederler....

Acı verir onlara iyi kalplerini karanlık bir yerde gizlice terk etmek. Ne kadar acı verse de onlara ait olmayan bu dünyayı herkesten daha çok ciddiye alırlar bu yüzden. Belki gizlice fark eder, belki gizlice unutmak isteriz. Çünkü onlar gözlerimize bakarlar. Gözlerimizde gözlerimizi ararlar. Hiç umut yok mu, der gibi bakarlar. Kanayan bir özlemle bakarlar. Çünkü onlar için en kötüsü bile bile yaşamaktır. Ve asıl acısı kendilerine yar olmayan bu dünyada yaşıyor gibi yapmaktır onlar için. Yaşamadan yaşıyormuş gibi yapmak.

Geride kalanlar bilmese de iyilerin incitilmiş kalpleriyle yaşadıklarını. Sonunda iyiler erken ölür.

Erken ölmüş görünseler de, bu dünyada en çok bekleyen iyilerdir. En derinlerinde yaşamak beklemektir onlar için. Çevrelerinde hep acele eden insanlar vardır oysa. Hep isteyen, hep arzulayan, hep başarmak derdinde olan... Soluk soluğa, telaşlı, hoyrat.

Oysa iyiler kendilerinden ne istenirse karşılıksız verirler. Dostluklarını, zamanlarını, ışıklarını gerekirse bedenlerini, enerjilerini. Bu dünyanın kendilerine yar olmadığını ve olmayacağını anladıkça hesap sorarcasına, karşısındakini biraz olsun sarsabilmek için ve çoğu kez hayatlarını yok sayarcasına verirler. Ama ne yaparlarsa yapsınlar horlanmaktan kurtulamazlar.

Bu dünyanın en zavallı, en güçsüz kötüsü bile iyinin kokusunu alır. Hisseder onun başka yere ait sonsuz bir misafir olduğunu. Hissedince izin verir içindeki cellada.

Oysa iyilerin kurbanı başkaları değil sadece kendileridir. İçlerindeki dinmek bilmeyen acı işte buradan gelir. Bazen öyle çok severler ki, kendilerini bile kimsesiz bırakırlar. Kendilerini en çok derin ve öksüz bir acıyla hatırlarlar bu yüzden. Bir gönül yıpranmasıyla.

Yaptıkları her eylemin, söyledikleri her sözün onları biraz daha kirlettiğini, biraz daha aşağı çektiğini bildikleri halde, bilmezlikten gelirler. Bu dünyaya, bu hayata duydukları her umudun, yaptıkları her eylemin, söyledikleri her sözün, içlerindeki acıyı biraz daha dilsiz, biraz daha kimsesiz ve çıplak bıraktığını bildikleri halde bilmezden gelirler.

Bu boşuna inanış kendilerine duydukları o derin kırgınlık olarak geri döner sonu da. Hayat değildir, suçlu olan bu binler yıl önce koyulmuş olan insanlık yasaları da değil. Bir suçu varsa, olması gerekiyorsa bu yine kendileridir. Böyle hissetmeye ikna ederler kendilerini...

Yinede geride kalanlar bilmeseler de onların incitilmiş kalpleri sayesinde yaşadıklarını, iyiler erken ölür.......

 

                                                                                  Öğrendim

Hayatim da ilk önce SEVMEYİ öğrendim,çünkü sevdikçe kendimi hissettiğimi öğrendim. AFFETMENİN ne olduğunu anladım ve affetmenin aslında yeni insanlar kazandırdığını gördüm..

Bir gün geçmişime baktım da PİŞMANLIĞIMDAN üzülmediğimi gördüm,bunları ben yaşadım çünkü....

Birisini HATIRLAMANIN aslında ufak bir telefon görüşmesi kadar basit olduğunu biliyorum artık!

Aslında BANA DEĞER VEREN İNSANLARIN çok yakınımda fakat gözlerimin hep uzaklarda olduğunu anladım..

Birisini kırdıktan sonra ÖZÜR DİLEMENİN aslında beni ben yaptığını anladım. 

SEN BENİM İÇİN ÖNEMLİSİN kelimesinin verilecek en büyük hediye olduğunu buldum.

Bir yerden sonra KELİMELERİN mana ifade etmediğini biliyorum.

Sahilde yürür ve düşünürken birinin de beni DÜŞÜNDÜĞÜ duygusu beni sevindiriyor.

MUTLU OLMANIN aslında bir kedinin güzel bir anini yakalamak kadar basit olduğunu anladım.

KAÇIRDIĞIM FIRSATLARIN aslında bana yeni fırsatlar yarattığını gördüm.

Yıldızların benim için parladığını görmeyen gözlerim,gün geldi HAYATIMDAN YILDIZLARIN gömüldüğü maziyi unutması gerektiğini anladım!

GÖZLERİN kelimelerden daha önemli olduğunu ve yalan söylemediklerini biliyorum.

Hayatımda YANIMDA GÖRMEK istediklerimi yanımda göreceğim çünkü onların bana değer verdiklerini biliyorum.

TELEFONUN 160 karakterine üzüntünün,mutluluğun,yıkıntının sığdığını gördüm. YASAMIN YASAMAYA DEĞER OLDUĞUNU VE İSTERSEM MUTLU OLACAĞIMI ÖĞRENDİM...

 
  Hit Kazan  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol